Genel Müdürümüzden

Genel Müdürümüzden

1552741291-genel-mudurumuzden....jpg

Dünya’da ve özellikle Türkiye’de buluşun değeri ve önemi gün geçtikce artmaktadır. Buluşa verilen değer ve önem neticesinde Patent başvuru sayısı da aynı oranda artmaktadır. Zamanla oluşan bu farkındalık ve değişimin nedeni tüzel/gerçek kişilere verdiği manevi değerin yanı sıra ticarette de ekonomik olarak bir adım öne geçme, taklitten korunma, rakipleri engelleme, uzun süren davaları önleme, pazarlıklarda kullanım, itibar artırma, lisans geliri sağlama, performans ölçümü, puan kazanımı gibi ihtiyaçlardan kaynaklanmaktadır.
Patent Yasa ve Yönetmeliklerinin ve bunun yanı sıra birçok Devlet teşviklerinin amacı; girişimciliği, buluş yapmayı, yenilikleri ve özgün fikri faaliyetleri özendirmek, geliştirmek ve artırmak akabinde hak sahibi adına korumanın sağlanması ve elde edilen teknik çözümlerin ticari hayata yansıtılarak toplum yararına katkıda bulunmasıdır. Bu sayede inovasyon artacak, sanayi gelişecek, teknoloji ilerleyecek ve ekonomi büyüyecektir.
Teknolojiye her geçen gün yenisi eklenen patentler ve bunların sanayide uygulanması ile teknik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleşmesi sağlanır. Gelişmiş ülkelerdeki patent sayılarının yüksekliği de bir nevi bunun kanıtıdır.
Patentler/Faydalı Modeller ile koruma altına alınan buluşlar ve özgün tasarımlar potansiyel değeri olan, geleceğe dönük ekonomik faydalara sahip olan kıymetli varlıklardır.
Günümüzde buluşların her yönüyle yeni olduğunu söylemek güçtür. Buluşlar kimi zaman tesadüfi olarak kimi zaman bir gereksinim üzerine yapılan çalışmalar neticesinde kimi zaman mevcut sorunu aşmak için sipariş üzerine kimi zaman da daha önceki teknikte mevcut patentlerden ve bilgilerden yola çıkılarak gerçekleştirilir. Bazı durumlarda da çok özel çalışmalar neticesinde zaman, emek ve para harcanarak büyük yatırımlar yapılarak elde edilir. Buluşların nasıl ortaya çıktığını bir kenara bırakalım, tamamen yeni ürün ve usullere dayanmayan ve buluş değeri düşük dediğimiz birçok buluş da çok önemli ticari başarılara neden olabilir.
Yapılan çalışmalar/geliştirmeler sonucunda elde edilen ve uygulanabilen buluş niteliği taşıyan bilgi tekniğin bilinen durumuyla mukayese edildiğinde aşikâr (obvious) veya aşikâr olmayan (unobvious) olup olmadığının tespiti buluşun Patent ya da Faydalı Model ile korunup korunmayacağının da temelini oluşturmaktadır. Bilginin türüne göre Patent ya da Faydalı Model belgesi ile korumanın uygun olmadığı durumlarda ve hatta uygun olsa dahi çeşitli stratejiler nedeni ile gizli bilgi, know-how olarak saklı kalması daha uygun olan durumlar da mevcuttur.
Bir patentin ekonomik değerinin ölçümlenmesinde en önemli kriter buluşun değeridir. Buluşun değerini ise en temelde patentin koruma kapsamı belirler.
Koruma kapsamı, buluşu anlatan tarifname, istemler ve teknik resimlerin içeriği ve kalitesi ile belirlenmektedir. Buluşu anlatan metnin koruma kapsamı ne dar ne de geniş olmalıdır. Kapsamın belirlenmesinde buluşun içeriği ve buluşu anlatan metnin hazırlanmasında görev alan patent vekilinin mesleki bilgisi ve deneyimi çok büyük önem taşımaktadır. Bu aşamada buluş sahibi ile konusunda deneyimli ve bilgili Patent Vekilinin koordineli çalışarak fikir alışverişinde bulunması gerekmektedir. Fikir, emek ve zaman harcayarak buluşu gerçekleştiren buluş sahibi kadar patent vekilinin de ilgili buluşa ait teknik bilgiye hâkim olması gerekmektedir. Patent vekili buluş sahibinden elbette gizlilik çerçevesi dahilinde elde ettiği buluşa ilişkin teknik bilgi ile mesleki bilgisini birleştirerek yasa ve yönetmelikler kapsamında buluş için en uygun koruma kapsamını belirlemeli ve tarifname, istemler, özet ve gerekirse teknik resimleri hazırlaması gerekmektedir.
Resmi başvuru öncesi yapılan teknik ve hukuki çalışmalar, resmi başvuru sonrasındaki teknik ve hukuki prosedürel süreç yönetimi, belge alma aşaması ve belge alımından sonraki hukuki hakların korunması anlamında, her adımda deneyimli ve bilgili Patent Vekilleri ile ÇANKAYA PATENT her zaman çözüm ortağınız olarak yanınızda olacaktır.